Reggio Emilia eğitim felsefesi, çocukların merak, yaratıcılık ve keşif arzularını temel alır. Bu yaklaşım, aileyi, toplumu ve sosyal ilişkileri ön planda tutarak, katılımcı ve deneyimsel bir eğitim anlayışını benimser. Bu prensipler, Reggio Emilia eğitim felsefesinin temelini oluşturur ve çocukların bütünsel gelişimini desteklemeyi amaçlar.
Bu felsefede, çocuk merkezlilik önemlidir. “Reggio Emilia” eğitiminde, çocukların ilgi alanları, merakları ve keşfetme istekleri kullanır. Öğrenme ortamı, esnek, rahatlatıcı ve çocukların ihtiyaçlarına uygun bir yapıya sahiptir. Fiziksel çevre, öğrencilere çeşitli keşif fırsatları sunar.
Öğretmenler ise, çocukların öğrenme deneyimlerini düzenlemek ve rehberlik etmek için aktif rol alırlar. Ancak, öğretmenler aynı zamanda çocukların düşüncelerini ve fikirlerini dikkate alır ve onlara destek verir.
“Reggio Emilia eğitim felsefesi, çocukların ilgi alanları göz önünde tutularak geliştirilen projeler etrafında yapılandırılır.” Bu projelerde, çocukların araştırma yapmaları, sorular sormaları ve çözüm yolları bulmaları amaçlanarak buna teşvik edilir.
Çocukların öğrenme süreçleri ise dikkatlice belgelenip ve izlenir. Bu belgeler ve veriler, çocukların gelişim ve ilerlemesini anlamak için öğretmen, ebeveyn ve diğer paydaşlar tarafından kullanılır. “Reggio Emilia eğitim yaklaşımı, çocukların yaratıcılığını ve ifade yeteneklerini geliştirmek için sanat ve doğal içerikli materyallere geniş bir şekilde yer verir.”
Reggio Emilia Eğitim Felsefesi ile Montessori Arasındaki Farklar Nelerdir?
Her iki eğitim felsefesi de çocukların bireysel ihtiyaçlarına önem verirken, öğretmen rolü, program yapısı, materyal kullanımı ve fiziksel çevre gibi bazı farklılıkları vardır. Reggio Emilia ve Montessori eğitim felsefelerini, köken kurumsal yapı, öğretmen rolü, program yapısı, materyal kullanımı ve fiziksel çevre başlıkları altında inceleyerek ayrıştıkları yönleri daha açıkça görebiliriz.
Köken ve Kurumsal Yapı Açısından Farkları Nelerdir?
Çocuk eğitimi alanında farklı kökenlere ve kurumsal yapıya sahip olan Reggio Emilia ve Montessori pedagojik yaklaşımları, özgün öğretim metotları ve vurgularıyla öne çıkan eğitim modelleridir.
“Reggio Emilia, 1940’lı yıllarda İtalya’nın Reggio Emilia şehrinde ortaya çıkmış ve genellikle topluluk merkezli okullarda uygulanmaktadır. “Reggio Emilia eğitim felsefesi, çocukların aileleri ile sıkı bir iş birliği içinde olmalarını vurgulayarak, topluluk dayanışması ve etkileşimi üzerine odaklanır. “
Diğer yandan, Montessori pedagojisi, Maria Montessori tarafından erken 20. yüzyılda geliştirilmiştir. Montessori okulları genellikle bağımsız kuruluşlardır ve belirli bir sertifikaya sahip eğitimciler tarafından yönetilir. Bu yaklaşım, bireysel öğrenme hızına ve ihtiyacına önem verir, öğrencilere kendi hızlarında keşfetmeleri için özgürlük tanır ve pratik deneyimleri vurgular.
Her iki model de benzersiz öğretim stratejileriyle öne çıksa da Reggio Emilia topluluk merkezli dayanışma üzerine odaklanırken, Montessori bireysel öğrenmeye vurgu yaparak öğrenci merkezli bir yaklaşım sunar.
Reggio Emilia Eğitim Felsefesi ile Montessori Yaklaşımında Öğretmen Rolü Nedir?
“Reggio Emilia ve Montessori pedagojik yaklaşımları, öğretmenin rolünü çocukların öğrenme süreçlerini etkin bir şekilde düzenlemek ve rehberlik etmek olarak tanımlar, ancak bu iki model arasında belirgin farklar bulunmaktadır. “
Reggio Emilia eğitim felsefesi öğretmenlere, çocukların öğrenme deneyimlerini düzenleme, rehberlik etme ve destekleme konusunda aktif bir rol verir. Çocukların projelerini ve ilgi alanlarını belirlemelerine yardımcı olurken, öğrencilerin kendi öğrenme yolculuklarını yönlendirirler. Örneğin, çocukların bir ekosistem projesine ilgi göstermeleri durumunda, öğretmenler bu projeyi genişletmeleri ve derinleştirmeleri için rehberlik ederler.
Öte yandan, “Montessori öğretmenleri” çocuklara materyalleri etkili bir şekilde kullanma becerilerini kazandırmak ve kendi hızlarında öğrenmeye teşvik etmek için rehberlik eder.
Örneğin, matematik materyalleriyle çalışırken, öğrencilere matematiksel kavramları kendi başlarına keşfetmeleri için fırsat tanırlar. “Montessori öğretmenleri, öğrencilere bağımsızlık ve sorumluluk duygularını geliştirmeleri için ortam sağlar, bu da çocukların öğrenme süreçlerini daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.”
“Her iki yaklaşım da öğrenci merkezlidir, ancak Reggio Emilia öğretmenleri projeler ve ilgi alanları üzerinden rehberlik ederken, Montessori öğretmenleri materyal kullanımı ve bireysel öğrenme üzerine odaklanarak rehberlik sağlar.”
Eğitim Yaklaşımlarında Program Yapısı Farklı Özellikler Gösterir!
“Reggio Emilia ve Montessori pedagojik yaklaşımları, program yapıları açısından benzersiz özelliklere sahiptir.”
Reggio Emilia eğitim felsefesi eğitim programı, genellikle çocukların ilgi ve sorularına dayalı olarak oluşturulan projelere odaklanır. Bu yaklaşım, çocukların meraklarını ve keşfetme isteklerini temel alarak daha esnek bir yapı sunar.
Öğrenciler, örneğin bir doğa projesi üzerinde çalışırken, kendi sorularını keşfeder ve öğrenme deneyimlerini şekillendirirler. Bu esnek yapı, çocukların kendi ilgi alanlarına göre derinlemesine ve anlamlı öğrenme fırsatlarına yönlendirilmelerine imkân tanır.
Öte yandan, “Montessori programları” belirli bir sıra ve düzen içinde uygulanır. Öğrencilere önceden hazırlanmış materyaller sunularak, belirli bir öğrenme sürecine rehberlik edilir.
Örneğin, matematik materyalleriyle çalışan öğrenciler, temel matematik kavramlarını kendi hızlarında keşfederler. Bu yapı, öğrencilere adım adım öğrenme deneyimi sunar ve belirli becerilere yönelik bir ilerleme planı içerir.
Her iki modelde de öğrenci merkezli bir yaklaşım benimsenir, ancak Reggio Emilia esnek ve projeye dayalı bir yapı sunarken, Montessori belirli bir düzen içinde önceden belirlenmiş materyallerle çalışma fırsatı sağlar.
Reggio Emilia Eğitim Felsefesi ile Montessori Yaklaşımında Materyal Kullanımı Farklıdır!
“Reggio Emilia ve Montessori pedagojik yaklaşımları, materyal kullanımında özgün stratejilere odaklanarak çocukların öğrenme deneyimlerini zenginleştirmeye çalışırlar. “
“Reggio Emilia eğitim felsefesi” doğal ve sanatsal materyallere vurgu yapılır. Öğrencilere renkli kumaşlar, çeşitli boyutlardaki taşlar, dallar ve diğer doğal unsurlar gibi materyaller sunularak, çocukların yaratıcılıklarını ifade etmeleri teşvik edilir.
Örneğin, çocuklar bir sanat projesi kapsamında farklı dokulardaki malzemeleri kullanarak kendilerini ifade edebilirler. Bu yaklaşım, çocukların doğal çevreleriyle etkileşime geçmelerine ve kendi düşünce süreçlerini sergilemelerine fırsat tanır.
Diğer yandan, Montessori pedagojisi öğrencilere özel tasarlanmış, dokunulabilir ve “Montessori Beceri Çerçeve Seti” ya da “Montessori Beceri Küpü” gibi manipüle edilebilir materyaller sunarak öğrenmeyi destekler. Öğrencilere, matematik, dil, fen bilimleri gibi konularda önceden hazırlanmış materyallerle çalışma imkânı tanınır.
Örneğin, “Oyuncak Dolabı Montessori 4 Kutulu” gibi dolaplarda eşyalarını düzenli tutma ya da “Büyük Ayakkabı Bağlama” gibi özbakım yeteneklerini destekleyecek soyut kavramları somut bir şekilde deneyimleme fırsatı sağlar.
Bu yaklaşım, çocuklara kendi hızlarında öğrenme ve keşfetme özgürlüğü verir, aynı zamanda öğrenme materyalleri aracılığıyla soyut kavramları anlamalarına yardımcı olur.
Hem Reggio Emilia hem de Montessori, materyal kullanımını öğrenci merkezli ve öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarına odaklanarak zenginleştiren bir perspektifle değerlendirir.
Reggio Emilia Eğitim Felsefesi ile Montessori Yaklaşımında Fiziksel Çevre
Reggio Emilia ve Montessori pedagojik yaklaşımları, fiziksel çevrelerini öğrencilerin öğrenme deneyimlerini destekleyecek şekilde dikkatlice düzenleyerek, özgün ve etkileyici ortamlar oluştururlar.
Reggio Emilia eğitim felsefesi öğrenme ortamı genellikle estetik açıdan zengin, esnek ve çocukların ihtiyaçlarına uygun bir yapıya sahiptir. Sınıflar, renkli ve doğal ışıkla doldurulmuş, sanat eserleri ve çocukların yaratıcı çalışmalarının sergilendiği duvarlarla çevrili olabilir.
Örneğin, bir köşede “Duvar Panosu” gibi “eğitim materyalleri” üzerinde sergilenen öğrenci projeleri, sınıfın kolektif yaratıcılığını ve öğrencilerin kişisel gelişimini vurgular.
Diğer yandan, Montessori sınıfları genellikle düzenli, sakin ve öğrencilere özel olarak tasarlanmış bir düzen içerir. Her şeyin belirli bir yerde olduğu, düzenin ve sadeliğin ön planda olduğu bir ortam, çocukların odaklanmalarını ve bağımsızlık duygularını güçlendirmeyi amaçlar.
Örneğin, öğrencilerin kendi işlerini seçebilecekleri “Çok Amaçlı Anaokulu Dolabı” gibi düzenli raflara sahip, materyallerin açıkça etiketlendiği ve düzenlendiği bir “anaokulu dolapları” bulunan sınıf düzeni içerir. Bu düzen, çocuklara sorumluluk hissi kazandırarak kendi öğrenme yolculuklarını yönlendirmelerine yardımcı olur.
Her iki model de fiziksel çevreyi öğrencilerin öğrenme deneyimlerini destekleyecek şekilde özenle düzenleyerek, çocuklara ilham verici ve etkileşimli bir öğrenme ortamı sunar.
“Yengeç Eğitim Araçları” olarak bu yazımızı hazırlarken, eğitimcilerin ebeveynlerin ilgisini çekebilecek “Reggio Emilia Eğitim Felsefesi” üzerine araştırma yapıp “Montessori Eğitim Felsefesi” ile farklarını benzerliklerini inceledik, Saygılarımızla..
Bir yorum yaz
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Lütfen tüm alanları doldurun.